Merhaba dostlar,
Bu yazımın konusu başlığın ilginçliği kadar önemli. Bu nedenle hemşirelik camiasındaki problemleri, çözümleri sizlere başka perspektiflerden bakmanızı sağlayacak yapılandırmalar içinde sunmaya çalışıyorum. Umarım faydalı oluyordur. Benim için faydalı olmasının en temel kriteri ise bu yazıları yazarken kendimle (kendimi) tekrardan diyalog içinde olmamdır. Aynı zamanda bir kişi bile bu yazıdan etkilenip hayatına ufacık da olsa bir değişiklik yapabilmesi ayrı bir kazançtır.
Not: Şarkıları şarkı adlarının üzerine tıklayarak dinleyebilirsiniz.
Şimdi konumuza gelelim.
Malum karantinadayız. Evdeyiz..
Evde kalmayı fırsat bilenlerdenim. Bu nedenle bolca okuma ve dinleme yapabiliyorum. Bu yazı bu sürecin bir ürünü.
Bu yazımda hemşirelik camiasının en büyük iki sorununu ele alacağız. Bunlardan birincisi TAKIM OLABİLMEK, ikincisi ise İSTİKRAR VE SÜRDÜREBİLİRLİK.
Hemşirelik camiasında bir şey ortaya koyamamanın sorunun temelinde takım olmayı bilmemek ve olamamak yattığını düşünüyorum. Çünkü karmaşık bir dünya yapısı içerisinde değişkenleri tek başınıza kontrol etmeniz çok zordur. Bu nedenle katıldığınız tüm eğitimlerde multidisipliner, interdisipliner çalışan gibi sözleri duyuyorsunuz.
Hemşirelerin servislerinde çalışırken ve hemşirelik öğrencilerinin de eğitim alırken okulun veya bölümün etkinliklerinde işbirliği açısından çoğunlukla düşük düzeyde olduğunu görüyoruz. Veya ben çok gördüm.
Fakat buna rağmen kısa yoldan zengin olmak isteyen, kariyer yapmak isteyen hemşireler de hiç de azımsanmayacak kadar çok.
Bunların bireysel düzeydeki çabalarla belirli bir düzeye kadar çıkabileceğini görmemiz gerekiyor. Bu nedenle takım olmamız, olabilmemiz, aynı hayali birlikte tasarlayıp onu geliştirerek sürdürebilmemiz gerekiyor.
Bu konu üzerine daha önce yazmış olduğum Hemşirelikte Birleşip Yükselmek, Yükselip Birleşmekten Daha İyidir adlı yazımı buradan okuyabilirsiniz.
Bu konuya yönelik bakış açımızı genişletmesi açısından müzik dünyasından yine takım olabilmek ve istikrar, sürdürebilirlik üzerine iki örnek vermek istiyorum.
İlki TAKIM OLMAK üzerine;
Mustafa Ceceli, İrem Derici ve Sinan Akçıl’ı uzun süredir dinliyorum. Sevdiğim şarkıları olduğu gibi sevmediğim şarkıları da var. Hepsinin ayrı özelliği ve yetenekleri var. Fakat bu sanatçıların üçü birlikte iyi bir şekilde çalışıyorlar. Aşağıdaki süreçte yaptıkları bireysel düzeydeki işbirlikleri en sonunda üçünü aynı proje etrafında buluşturmuş.
24 Mayıs 2016
Evlenmene Bak: Sinan Akçıl ve İrem Derici
7 Şubat 2017
Kıymetlim: Mustafa Ceceli ve İrem Derici
19 Ekim 2018
Anlarsın: Sinan Akçıl ve Mustafa Ceceli
13 Şubat 2020
Çok Sevmek Yasaklanmalı – Mustafa Ceceli, İrem Derici ve Sinan Akçıl
21 Şubat 2020
Teşekkürler – İrem Derici ve Sinan Akçıl
25 Mart 2020
Eve Giremiyorum – Mustafa Ceceli ve Sinan Akçıl
Biri şarkı sözünü yazıyor, biri söylüyor, biri müziğini yapıyor..
Görev, iş dağılımı içinde bir bütün oluşturuluyor ve insanları iyi hissettirecek şeyler yapılıyor.
Hemşirelerinde amacı insanların daha iyi olmalarını sağlamaksa, güç birliği yaparak hastalarımıza, toplumumuza ve mesleğimize faydalı olabiliriz. Bu konuda bir yardıma ihtiyacınız var ise hiç çekinmeden yardım isteyin, işbirliği teklif edin. Çünkü işbirliği yapabilirseniz başarılı olmak için geçirmeniz gereken süre hızla azalacaktır.
Şimdi ise hemşirelik mesleğindeki ikinci önemli soruna geçelim. Buna da müzik sektöründen örnekle bakış açımızı genişletelim.
Sorun: İSTİKRAR VE SÜRDÜREBİLİRLİK
Hemşirelik camiasında kendini bir şeylere adamış birini çok fazla göremiyoruz. Zaten kendini bir alana adayan kişiler kalabalığın içerisinden sıyrılıp hemen kendisini fark ettiriyor. Alanda ve toplumda görünürlüğün temelinin istikrar ve sürdürebilirlik olduğunu unutmayalım.
Müzik sektöründe bu alanda çok fazla örnek varken ben daha niş bir düzeyde örnek vereceğim.
Tabi Mabel Matiz’den.
Mabel Matiz’i uzun süredir takip ediyorum. Neredeyse tüm şarkılarını dinlemişimdir. Kendine has bir dokusu ve tınısı var. Aynı zamanda şarkılarının da istikrar ve sürdürebilirliğe örnek bir konsepte gittiğini belirtmek gerek.
30 Haziran 2015
26 Haziran 2018
14 Haziran 2019
Boyalı Da Saçların – Mabel Matiz
Sarışın, Sarışın Değil, Boyalı Da Saçların..
Şarkılarında istikrarlı bir şekilde bir konuyu işlemiş. Biz büyük ihtimalle konuya tam hakim değiliz. Hayat sürecinin içerisine yedirdiği bir konseptsel bir akış olduğu belli. Tabi, 2015 yılından 2019 yılına şarkı sözlerinde bu ayrıntıyı bulmak zor.
Mabel Matiz bir konuyu burada uzun süre işlenmiş. İstikrarla sürdürebilirliği sağlamış.
Bunu görünce hemşirelik mesleğindeki şıp sevdiliğimiz aklıma geldi. Bir konuyu veya bir alanı bu kadar sürdürebilir ürünlerle konseptselleştiremediğimizi gördüm. Evet, çoğu hemşirenin bir çok alanda uzmanlığı ve yetkinliği olabilir. Buradan topluma yönelik sürdürebilir ürünler çıkarmada ciddi sorunlarımız var.
Ek olarak Mabel Matiz’i konu alan Mabel Matiz, Sarmaşık ve Hemşirelik adlı bir yazım daha var. Sarmaşık klibi üzerinden bakmak ve görme olgularını irdeledim. Bakmanın biyolojik, görmenin bilişsel bir süreç olduğu hakkında spoiler vereyim.
***
Hayatın akışına kapılırsanız hayat sizi bir rüzgarın yaprağı savurması gibi sizi oradan oraya savurur. Günümüzün sistemi ise insanları akışa yöneltmek ve orada tutmak üzerine..
Bu nedenle ne istediğini ve nereye gideceğini bilmeyen, değişimin göz göre göre geldiği durumları bile hissedemeyen birer kişi oluyoruz.
Unutmayalım a dostlar, hayat kararlardan ve kendinizi neye maruz bıraktığınızdan ibaret..
Tercih ve karar sizin..
gjfz95
nm7tel