Eğitim Teknolojileri Etkinliği ile eğitim kurumlarında teknolojiyi daha etkin kullanmak isteyen öğretmen, eğitim teknologları, akademik koordinatörler, BT direktörleri ve yöneticilerle buluşacak ve teknolojik çözümleri gerçek deneyimler, paneller ve özel oturumlarla 15 Aralık tarihinde Wyndham Levent Hotel’de düzenlenen güzel bir etkinlik ile gerçekleştirildi.
Hayatımda şimdiye kadar yüzlerce sunum dinledim. Bu etkinlikte hayatımın en güzel sunusunu dinleme fırsatını buldum.
Bu etkinlikten edindiğim anektodları sizlerle paylaşmak istiyorum.
**
İlk başlangıçta Microsoft Türkiye genel müdürü Murat Kansu konuşmasını yaptı. Konuşmasında teknolojinin geleceği nasıl şekillendireceği ile ilgiliydi. Murat Kansu’ya göre yakın bir zamanda çoğu meslek yok olacak sadece kendini yenileyebilenler ve yeni dünyaya adaptasyon sağlayabilenler kalacağını öngörüyor.
Bu süreçte de kendi işlerini icat edebilen bir neslin sürekliliği sağlayabileceği belirtiliyor.
**
Var olan eğitim sisteminin bizi geliştirmediği belirtilerek sanayi döneminde oluşan eğitim sisteminin sonunun geldiği ve dünyada yeni bir eğitim sistemi reformunun yapılması gerekliliği vurgulandı.
**
Gelecekte disiplinlerarası kültür oluşturan bir öğrenci ve birey yetiştiren ülkelerin ve şirketlerin hayatta kalacağı vurgusu yapıldı.
**
Teknoloji kullanımının sistematik bir şekilde eğitim sistemine adapte ederken bu kültürü oluşturmanın ne kadar önemi ve bu kültürün sadece teknoloji satın alıp kullandırmak ile oluşturulamayacağının aşikar bir derecede açık olduğu vurgusu yapıldı.
**
Bu arada hayatımın en güzel sunusunu Özgür Bolat’tan dinlemiştim. 20 dakika kadar çok etkili bir konuşma yapan Bolat gerçekten kendi kapısının kilitini açan bir kişi olduğunu hissettirdi. Çıkışta onun yazdığı ‘Beni Ödülle Cezalandırma’ adlı kitabını aldım. Soluksuz okuyorum. Eğitim veren herkesin ve anne babanın okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Özgür Bolat çok farklı bir şekilde başladı sunumuna ilk sorusu ‘İnsanı Ne Mutlu Eder?’ olmuştu. Herkes aslında bu soruyu kişisel bazda cevaplar ama yapılan bir çalışmanın sonucunu aşağıdaki resimde görebilirsiniz.
2 tane kabul görme ile eşleşen sosyalleşme ve sohbet ise hayatımızın veya insan olmamızın özelliğinden kaynaklandığını belirtti.
Eğitimde de bu süreçten geçirmezsek insanın gelişimini sağlayamayacağımıza değindi. Sayın Bolat’ın değindiği bir diğer konu ise geri bildirim veremememizdi. Geri bildirim veriş şekillerimiz de ya kişiyi aşağıladığımızı yada yargıladığımızı ifade ediyor. Eğitim anlamında bunun öncelikle değişmesi ve iç motivasyonu artırıcı şekilde davranış sergilememizin nasıl olması gerektiğinden bahsetti.
Bir çok farklı örneği verdiği sunumunda etkileyici yönlerini kitabında da bahsettiği için kitabını okumanızı öneririm.
**
