Merhabalar değerli Dijital Hemşire okuyucuları;
Bu yazımı okuyorsanız bir farkınızın olduğunu belirmek istiyorum. Çünkü farklı bir başlığı gördüğünüzde beyninizde ekstra ateşlenmeler yaratılmaktadır. Bu ilginizin buraya çekilmesini sağlar. Bu yazı beyninizde olan bu yapının karşılığını verecek bilgi, düşünce ve yaklaşımları vereceği konusunda size garanti verebilirim.
Yazımın başlığı Mabel Matiz, Sarmaşık ve Hemşirelik.
Mabel Matiz’in Maya albümünde sarmaşık adlı şarkısına bir klip çekti. Buradaki başlığın ilk iki anahtar kelimesi buradan ve üçüncü anahtar kelime olan hemşirelik ise bu klibin kurgusunun bana düşündürdüğü hemşirelik yansımalarından gelmektedir.
Öncelikle sakin bir yapıda Sarmaşık klibini en üst görüntü kalitesinde dinlemenizi önereceğim. Bu klibi hiç izlemeden yazımı okuduğunuzda anlam kopmaları yaşayabilirsiniz.
İyi seyirler.
Yazım klip görselinin altından devam etmektedir. Yazı daha yani başlıyor.
Sarmaşık klibini izlediyseniz sizde farklı duygu ve düşünceler uyandırmış olabilir. Bende öyle oldu en azından..
Öncelikle Mabel Matiz’le başlamak istiyorum.
Kendisi gelenek dışı giyinişi, görünüşü ile gelenek klipleri çekiyor. Son dönemdeki klipleri bu gözle izlemenizi tavsiye ederim. Ülkemizde her alanda olduğu gibi gelenek dışı kişiler çok fazla ötekileştirilir. Biz yapmıyoruz desek de insanların özü irrasyonel olduğu için bunu yapıyoruzdur. Buna bir örnek olarak Mabel Matiz için hakkında neredeyse hiç bir bilgiye sahip olmadan bir ön yargımız vardır. Kişiliği, düşünce yapısı, cinsel yönelimi.. Değil mi?
Şimdi ise Sarmaşık klibine gelelim.
Klip Antalya’nın halılarıyla ünlü Döşemealtı ilçesinde çekilmiş. Ben ilk izlerken halıların bilgisayarla yapılmış montaj olduğunu düşünmüştüm. Biraz araştırınca çok şaşırdım. Hatta Döşemealtı ilçesini gezilecek yerler arasına aldım.
Şimdi ise klibin kurgusuna gelelim.
Sarmaşık klibinin kurgusu gerçekten hem söz hemde görüntü ve içerdiği örüntü ağları ile tam bir uyum içerisinde.
Mabel önce büyük bir sarmaşık desenli halının üzerinde uzanarak görünüyor. Bu hayatın tek bir yerden başladığını ifade ediyor. Yani ‘hepimiz aynı yerden geliyoruz, ortak bir noktamız var’ diyor.
Sonraki görüntülerde ise Mabel Matiz’i gök kuşağı renginde bir ince halın üzerinde görüyoruz. Bu kişisel yönelimini ifade ediyor. Bu gök kuşağı rengi aynı zamanda dünya LGBT’nin de simgesidir.
Aşağıda ise LGBT’nin simgesi olan bayrağı görebilirsiniz.
Bunu her insanın bir yönelimi olarak genişletebiliriz.
En ilginç yapısı ise insanların tek bir yerden dağılıp, çok farklı kişiliklere, inançlara, yaşamlara çeşitlenmiş olduğunun ifade edilmesidir. Bu ifadeyi ise yere serilmiş halı çeşitliliğinden görebilirsiniz.
Mabel Matiz burada elinde kendi halısı ile o çeşitliliğin arasında kendine yer arıyor. Fakat o kadar dolaşmasına rağmen kendine yer bulamıyor. Bulamamasının sebebi olarak yer verilmemesi veya ötekileştirildiğini ve dışlandığını görebilirsiniz.
Sonrasında ise kendisine halısını koyabileceği yer buluyor.
Yer buluyor bulmasına fakat tam halıyı serdikten sonra etrafındaki kişiler kendi halılarını toplamaya başlıyor.
Yani ötekileştirilmesi ve dışlanması devam ediyor..
Klibin bir yerinde ise Mabel Matiz’in bir tahta oturduğu görülüyor. Bu bir bakıma çeşitliliğe sahip olmanın bile dışlanmadığın anlamına gelmeyeceği ifade ediyor.
Zaten taht sözcüğünün geçtiği şarkı nakaratı ise ayrı bir anlam içeriyor.
Öyle bir taht yaptım ki sana
Kimsenin gücü yok yerin’ almaya
Kor denizden o gül dudağın
Söyle şimdi kimden yana?
Klip özünde farklılıklarımızın zenginlik olduğunu ifade etmenin bile özünde farklılıklarımıza bize yakın ve ılımlı olduğu kadar tolerans gösterdiğimizi ve bununla ilgili hep bir mücadele olduğunu göstermesiyle kendi başına bir sanat yapıtıdır.
Bu klibi izledikten sonra şarkının adı olan ‘Sarmaşık’ kelimesi ile ilgili bilgiler aradım.
Aşağıda ise sarmaşık ile ilgili o içeriği vereyim.
Aşk (ışk) kelimesinin sözlük anlamı “sarmaşık” demektir.Bahçeye düşen sarmaşık tohumu nasıl bütün bahçeyi sarıp sarmalar, hatta dışarı taşarsa; gönle düşen aşk tohumu da bütün bedeni sarıp sarmalar, oradan etrafa yayılır.
Sarmaşığın özelliği, sarıldığı ağacı içten içe kurutması, bitirmesi, sonunu hazırlamasıdır. Nitekim aşk da insanı sarınca onu içten içe eritip yok eder. Dıştan görünen yanlızca aşktır ve aşık da çevresini görmez olur. Çünkü sarmaşık onu öyle çevrelemiştir ki, dışarıda olup bitenleri ne duyar, ne görür; hatta duymak ve görmek de istemez. Aşka tutulan ağaçta artık bütün buyruklar sarmaşık tarafından verilir ve âşık “herkesi kör; dört yanı duvar sanır.” Dıştan bakanlar onun sarmaşığını görürler ama ağaç sarmaşıktan fırsat bulup çevresini göremez.Sarmaşık nasıl hızlıca büyüyüp ağacı kaplarsa, aşk da öyle hızlı gelişir ve âşık (Mecnun) daha sabahtan akşama varmadan aşk sarmaşığıyla sarılıp geceyi onun koynunda geçirir (Leylâ’nın hayaliyle sarılıp yatar). İskender Pala (Kitab-ı Aşk, s. 27)
İskerder Pala’nın ifadesi ile sarmaşık olgusunun Mabel Matiz’in klibinde de aynı felsefe ile işlendiğini görüyoruz.
Şimdi ise Mabel Matiz, Sarmaşık ve Hemşirelik üçlemesindeki Hemşirelik olgusuna gelelim.
Bir hemşire olarak bakmak ve görmek arasındaki farkı anlayamadığımızı düşünüyorum. Bunu düşünmemin sebebi ise etrafımdaki yüzlerce hemşirenin hayata karşı baktığı halde bir şeyleri göremediği ve bu görememenin verdiği kendini iyileştirememe kültürüdür.
Bakmak fizyolojik bir iştir. Biyolojik olarak bir kusurunuz yoksa bakabilirsiniz.
Görme ise bilişsel bir iştir. Beyninizin bir çok yerinin birlikte çalışması ve onu işlemesi gerekir.
Bunun için ise iyi bir temeli sağlam olan bilgi ve deneyim birikimi gereklidir. Bir hemşire olarak biri eksik ise sizde eksiksinizdir.
Bu klip ise bakmak ve görmek üzerine çok farklı bagajlarımızın olduğunu göstermektedir.
Doktora eğitimimin ders dönemini bitirdim. Ders dönemi boyunca neyi en iyi öğrendiğimi sorsalar. Bir şeyi sorgulama ve üzerinde gelişi güzel var olan ifadeleri yakıştırmama eğilimim olduğunu çok rahat söyleyebilirim.
Yani bir şeye baktığımızda görmek amaçlı;
-
Bu bana ne diyor?
-
Bu bana neyi ifade ediyor?
sorularını soruyorum. Bu üzerine araştırma yapmam, düşünmem ve var olanı hemen kabul etmemem için elimi güçlendiriyor.
Umarım hemşireler olarak bir şeyleri görme yönünde çabamız olur. Büyük bir emek ve özveri isteyen bu yapıyı kurduğunuzda hayata karşı bakışınızın ve hayatı daha anlamlı yaşayıp, mutlu olduğunuzu göreceksiniz.
Bu yazım uzun oldu. Buraya kadar okuyan arkadaşlarımın duygu ve düşüncelerini yorumlarda paylaşmalarını rica ediyorum. Çünkü etkileşim kurmak bağımızı ve kendimizi ifade etmemizi güçlendirir.
Şimdi tekrar aşağıda yer alan klibi izleyin.
Eminim bu sefer izlediğiniz ile ilk izlediğiniz arasındaki bakış açınız çok farklı olacaktır.
Burada sizin bagajınıza bilişel ve yaratıcı bir yük yükledim. Bu ise farklı görmenize neden oldu.
Takipleşelim. https://www.instagram.com/dijitalhemsire/
Sevgilerimle.
Şarkısını biliyordum ancak klibi yazınızı anlayabilmek için izledim. Mabel’in biyografisini ve eski kliplerinide bildiğimden sizinkiyle benzer yorumlar da bulundum izlerken, yalnız yeterince zihnimi yormadığımdan olsa gerek sizinki kadar ayrıntıları göremedim. Emeğinize sağlık sayenizde daha da dikkatli olma çabasına gireceğim..
Gerçekten çok güzel bir yazı olmuş elinize sağlık
Teşekkür ederim.
Teşekkür ederim 🙂
Güzel yorumunuz için teşekkür ederim.
Umarım farkındalığı yüksek bir hayat yaşarsınız.
Güzel yorumunuz için teşekkür ederim.
Umarım farkındalığı yüksek bir hayat yaşarsınız. 🙂
Güzel yorumunuz için teşekkür ederim.
Umarım farkındalığı yüksek bir hayat yaşarsınız.
Yazınızı okuyunca aklıma incognito kitabı geldi. Orada da bakmak ve görmek arasındaki farka değiniyor. Güzel bir yazı olmuş. Kliple ilgili birkaç yorum okumuştum youtubede ama hemsirelikle bağlantısını kurmanız daha güzel olmuş. Peki hemsirelikte bunu nasıl kullanabiliriz yani bir hastaya baktığımızda onun psikolojik durumunu ya da hastalığının arkasındaki diğer nedenleri de gormekle mi ? Biraz açıklar mısınız ?
Merhabalar, öncelikle teşekkür ederim.
Öncelikle hastaları anlamaya yönelik ifade edilen ’empati yapın’ sözünün çoğu zaman uygulamasal karşılığını bulamıyoruz. Burada onu hayata geçirecek yaklaşımların hayata geçirilmesi gerekli. Bu konuda bir çok bilim alanı var. Ve gelişmeye devam ediyor. Bu konuyu ayrı bir yazı konusu olarak ele alacağım.
40 yil dusunsem boyle bir bakis acisiyla klibe bakamazdim. Emeginize saglik
Teşekkür ederim 🙂
Taner Hocam yine farklılığınızı ortaya koymuşsunuz bizlerlede paylaştığınız için çok teşekkür ederiz. Bakmakla yetinmeyip, etrafımızı görebilme ümidiyle ! Sevgiyle kalın ☺
Teşekkür ederim.
Umarım güzel bir bakış açısı ile hayatımızı güzelleştiririz.
Sevgilerimle.
Mükemmel bir açıdan bakıp yorumlamişsiniz gerçekten çok beğendim şarkıyı daha önce birkez falan yarın yamalak dinlemiştim üzerinde hiç düşünme gereksinimi de bulunmamistim fakat aciklamalarinizla gerçekten ne kadar çok şey anlatmak ifade etmek istediğini anladım ve gerçekten hemşire olarak gözlemlerimiz ve bakış acılarımızı genişletip tümüyle hakim olup kendimizi geliştirmeli yüz emeğinize sağlık
Merhabalar Şule hanım,
İlginiz için teşekkür ederiz.
Tüm çalışmalarımız ve çabalarımız bu yönde. 🙂
Bu düşünmenin çok daha ötesinde bir durum bana kalırsa hocam. Aklın sınırlarını zorlamanın da gerekliliğini ortaya koyuyor. Bireysel farklılıklar düşünce çeşitliliğini doğuruyor ve bu durum da beni akıl akıldan üstündür sözüne doğru götürüyor yazınızı çok beğendim ve tüm öğrencilere örnek olmasını, akıllarının sınırlarını zorlamalarını temenni ederim
Merhaba Hazal hanım,
Güzel geribildiriminiz için teşekkür ederim.
Zaten aklın sınırlarını zorlamadan geleceğe taşınamayız.
Hala içinde olduğumuz medeniyet 2300 yıl önceki Aristotales, Sokrates gibi düşünürlerin düşünceleri çerçevesinde şekillenmektedir.
Umarım karşılıklı anladığımız bir yapıda hemşirelik eğitimi tasarlanabilir. Yoksa bu karşılıksız aşk gibi olur..
Açıkçası başlığı görünce özür dileyerek söylüyorum ki saçma bir yazı okuyacağımı sanmıştım – ah önyargım … harika bir yazı emeğinize sağlık.
Merhabalar,
Böyle düşünüp, istediğiniz karşılığı aldıysanız amacımıza ulaşmışızdır.
Çünkü bunu yapmak için buradayız.
İlginiz için teşekkür ederiz.
Sevgilerimizle.
Genelde radyo dinlemeyi tercih ederim. Oturup bir şeyler seyreme alışkanlığım pek yok. Ama bu nüansları farketmek için sadece izlemek balmak değil senin de yazında ifade ettiğin gibi görmek de gerekir. Boş bakmak için zamanımız kısa görmeliyiz!
Merhaba Atiye,
Her dediğine katılıyorum. Bazen anlam arayan davranışlarımızın olması gerektiği düşüncesindeyim.
Hayatın akışı insanı anlam aratmaktan ziyade var olan anlamları tüketmek üzerine kurulu.
Bunun için bilinçli bir farkındalık düzeyinde olmalıyız.
Bence Mabel’in yattığı son halıda da vajinaya ve dolayısıyla doğuma gönderme var. Dron ile çekilen uzaktan görüntüsünde hepimizin aynı yerden doğduğu vurgulanıyor.
Merhabalar,
Katkınız için teşekkür ederim 🙂
Sonraki görüntülerde ise Mabel Matiz’i gök kuşağı renginde bir ince halın üzerinde görüyoruz. Bu kişisel tercihleri ifade ediyor. Bu gök kuşağı rengi aynı zamanda dünya LGBT’nin de simgesidir.
Aşağıda ise LGBT’nin simgesi olan bayrağı görebilirsiniz.
Bunu her insanın bir tercihi olarak genişletebiliriz.
**Kullanilan “tercih” kelimesinin, yanlış olduğunu ; yerine “yönelim” kullanilmasi gerektiğini belirtmeden geçemeyeceğim, bu kadar anlam/kelime/ifade üzerinde durulan bir yazı okurken.
Merhabalar Ali bey,
Bu konudaki geribildiriminiz için teşekkür ederim.
Bu konuda okumalar yaptım. Belirttiğiniz gibi değişikliği gerçekleştirdim.
Burada yine bakmak ile görmek arasındaki ince çizgide dolaştık. 🙂
“Bunu her insanın bir tercihi olarak genişletebiliriz.”
Duzeltme hassasiyeti konusunda teşekkürler, fakat bu cümlenin de yanlis algi yaratmamak adina bayrağın altından kaldırılmasını /degistirilmesini önemli buluyorum.
Ali bey 🙂 gözden kaçırmışım. Şuan için yazıda tercih kelimesi geçmiyor. Teşekkürler dikkatiniz ve katkınız için..
Teşbıhiniz çok güzel olmuş;emeğinize sağlık..
Teşekkür ederim Sümeyra hamım 🙂
O kadar güzel bir analiz olmuş ki hem Mabel hem Hemşirelik adına. Bu tip yazınlar ilgi çekici ve sürükleyici okuyor. Kolaylıklar dilerim.
Bu tarz yazılar okuyanları hayatlarından bir parça taşıdığına inandığım için önemli buluyorum. Amacımız hayatın içinden, hayata dair ve hayata rağmen bir şeyler çıkarmak.
Emeğinize sağlık. Merak ve ilgiyle açtım, beğenerek hatta heyecanla okudum. Teşekkür ederim.