Merhabalar,
Bu yazımda iyi bir hemşire nasıl olunması gerektiğinden bahsedeceğim. Yazıyı sonuna kadar okurken farklı konulara dalacağız. Okuyarak değerli katkılarınızı yorumlara yapmanızı rica ediyorum.
Yazıya başlamadan önce iyi bir insan olmanın gerekliliği üzerine vurgu yapacağım. Çünkü, iyi bir insanın ancak iyi bir hemşire olabileceği kanısındayım.
‘İyi İnsan’ sorunsalı felsefenin temel konularından biridir.
Yüzyıllardır bu sorunun cevabı dönemin düşünce akımları ile cevaplanmaya çalışılmaktadır ve hala devam etmektedir.
İyi kavramı ise kendi başına başlı bir sorunsal iken kendini tanıyamamış, tanımlayamamış hala bu dünyada varlığının nedenini sorgulayan insanların ‘İyi bir insan nasıl olunur?’ sorusunun cevabını bulacağını yakın bir zaman için mümkün görmüyorum. Tabi bu bizim bunun üzerine düşünmemizi engellemeyecektir.
Ben, iyi insanı; üreten ve ürettiği ile diğer her şeye yapıcı değer katan biri olarak tanımlıyorum. Taner O.
Buna göre ise üretmek ve ürettiğimizin faydalı bir şekilde kullanılması gerektiği inancındayım. Aynı zamanda üreten ve ürettiğini paylaşan insanların mutlu olabileceği düşüncesindeyim.
İnsanlar olarak ürettiğimiz en büyük şey ise ‘kültür’dür. Bunun temeli ise inanç yaratmaktır.
İnanç yaratmak belki insan oğlunun kaotik ve karmaşık yapıdaki dünyamızda ‘düzen’ kurmak adına bulunmuş en büyük olgudur.
Bunu örneklerle açıklayalım..
Ekonomi içinde değer yaratmak için önce inanç oluşturmanız gerekir.
İnandığınız şeyler size değer ifade eder. O değer ise güç yaratır. Taner O.
Şuan bunu borsalar üzerinde örnekleyeyim. Örneğin ABD doları ve Venezuela bolivarı özünde bir inanç sisteminin oluşturduğu değerlerdir. Yani cebinizde 100 Türk Liranız olsun. O 100 Türk Lirası’nı ABD Doları ve Venezuela Bolivarı’ndan hangisine yatırırsınız’ diye sorsam büyük ihtimalle %80–90’ınız cebinizdeki paranızı ABD Doları’na yatıracağınızı ifade edeceksinizdir.
Dijital Hemşire Instagram hesabında (takip edebilirsiniz) yaptığım anketi 6 saat içinde 300 kişi cevapladı. Katılımcıların %23,6’sı ABD Dolarına paralarını yatıracaklarını belirttiler. Burada gördüğünüz gibi bir inanç meselesi var. İsterseniz kendinize sorabilirsiniz.
Neden cebenizdeki parayı ABD Doları’na yatırmayı tercih ettiğiniz üzerine uzun uzun konuşabiliriz. Fakat bunun altında yatan asıl nedenin Amerika Birleşik Devletleri”nin daha stabil olduğu ve devletin uzun süreli varlığını koruyabileceği inancıdır. Bu inanç ise size toplumsal bagaj ve medya tarafından oluşturulmaktadır.
Bu durum ise ekonomik bir değer yaratılmasını sağlar ki aynı zamanda o değeri yaratan ise o inanç gücü ile orantılı şekilde güçlü bir konuma gelir. ABD tarihi 250-300 yıllık olduğu halde bu inancı dünyaya yayabilmiş ülkelerden birisidir.
Her konuda bir ülke değer yaratabildiği gibi her birey de değer yaratabilir.
Dünyada değer yaratmış bir çok kişi var. Ben bunlardan bir tanesi üzerinden ilerleyeceğim.
Bu kişi ise Leonardo Da Vinci.
Kendisi hakkında detaylı bilgiyi buradan alabilirsiniz. Bu arada gözünüz aydın WIKIPEDIA açılmış.
Sanata karşı ayrı bir ilgim olduğu için sanatsal müzeleri dijital ortamda gezerken karşıma Londra’daki Victoria & Albert Müzesi’nin Da Vinci’nin el yazmalarını dijital ortamda sergilemeye başladığını gördüm. Heyecanla sayfa sayfa el yazmalarını inceledim.
Leonardo Da Vinci’nin ‘The Mona Lisa’ Tablosu
Leonardo Da Vinci’nin ‘Son Akşam Yemeği’ Tablosu
Leonardo da Vinci’nin İnsan Anatomisi Üzerine Çizimleri
Çağının ötesindeki insanlardan birisi olarak değer yaratmış ve o değerin hala katlanarak arttığı bir yapısı olarak fark yaratmış bir kişidir.
Leonardo Da Vinci’nin el yazmalarına iyi incelediğinizde onun bir çok disiplin hakkında bilgisinin olduğu görürsünüz. Bu ise onun ne kadar entellektüel biri olduğunu ortaya koymaktadır.
Aynı zamanda dünyada değer yaratmış insanların çoğunun entellektüel düzeylerini yok görmüyoruz. Bunu şuan yaşadığımız dünya için de söyleyebiliriz.
Günümüzde aşırı oluş(turul)an uzmanlaşmanın artı ve eksilerinin insanlığa yansıması üzerine düşünmeden ilerliyoruz. Taner O.
Başarının ve değerli bir şey üretmenin en az iki disiplinin birleşiminden olacağını düşünüyorum. Bu ihtiyaç son zamanlarda disiplinlerin ortak çalışması gerekir söylemleri ile daha belirginleşti.
Peki bu yazının özünde değinmesini istediğim nokta ise hemşirelik mesleğine sahip her hangi bir hemşirenin ne yapıyorsa yapsın onu Da Vinci’nin resim yaptığı gibi yapması gerektiğidir. Bu şekilde bir algı ve o algının hayata geçirilmiş bir yapısı ancak değer yaratacaktır. Bu değer ise sizin fark yaratmanızı sağlayacaktır.
Aynı yaklaşımı Kenan Doğulu ‘Aşk İle Yap’ şarkısında da yansıtmıştır.
Özünde kendimden bahsedeyim. Ben bir şeyi iyi yaptığım iddaasında değilim. Ama yaptığım işi iyi yapmak için herkesten çok çalıştığımı ve çabaladığımı ifade etmek isterim. Çünkü ne yapıyorsam dış motivasyon ile yapmıyorum. Tüm gücümü iç motivasyonumdan alıyorum. Dış motivasyon ile yol alamayacağımı bildiğim her yerden üçün beşin hesabını yapmadan ayrıldım ve yoluma devam ettim. Bu konuda yazdığım kendi sürecimi buradan okuyabilirsiniz.
Sizler içinde bu bilinçte olmanızın faydalı olacağı bir kanısındayım.
