ankara escort

gaziantep escortseks hikayeleri

gaziantep escortgaziantep rus escort

Genel

Kan Transfüzyonu – Zamanda Yolculuk

Zamanda yolculuk deyince aklıma 1970 yılında Ekrem Bora’nın oynadığı “Dikkat Kan Aranıyor” filmi geldi.

Doktor “ Acele Kan gerekiyor, karınızın kan grubu ender rastlanan bir grup” deyişiyle birlikte Ekrem Bora, elinde kan grubu yazan kağıt ile gezmediği hastane kalmaz. Bir hastanede bulur fakat kanın son kullanma tarihi geçmiştir. En sonunda bir donörden bulur fakat hastaneye geldiğinde eşi ameliyata alınmıştır ve bebeği kurtarılamamıştır.

Tabiki de bu bir film. Fakat geçmişte bu gibi olaylar yaşanmış olabilir diye düşünüyorum.

Peki transfüzyon nasıl ortaya çıktı?

Nasıl gerçekleştirildi?

Neler değişti?

Daha neler değişicek?

Aslında ilk olarak kan dolaşımı tanımlandı. (1260 yılında İbn-el Nafis)

  • 1628 yılında William Harvey tarafından kan dolaşımı ve damarlardan kan akım yönü tanımlandı.

Ve ilk olarak bir hayvandan diğeri kan nakli 1666 yılında gerçekleştiriliyor ve başarılı olunuyor.

  • 1818 yılında James Blundell- Kadın doğum Uzmanı; doğum sonu kanaması olan bir hastaya kocasından aldığı kanı transfüze ederek ilk insandan diğerine transfüzyonu gerçekleştiriyor. Ve yaptığı 10 transfüyondan 5’i başarılı oluyor.

kan hemsire kan hemsire 2

Resimde gördükleriniz transfüzyonda kullanılan ilk sistemler. Biraz garip geldiğinin farkındayım ama o zamana göre güzel mucitler.

Kan transfüzyonu yapılıyor fakat kan gruplarının tanımlanması ilk 1901 yılında Karl Landsteiner tarafından gerçekleştiriliyor.

1902 yılında ise AB grubu belirleniyor.

1907 yılında donörle hasta kanı arasında uygunluk gerektiği önerildi ve Ruben Ottenberg tarafından ilk Cross Match gerçekleştirildi.

Kan bankacılığında Milat diyebileceğimiz gelişme ise 1915 yılında yaşanarak Sodyum Sitratın kan nakillerinde kullanılmaya başlanması ile kanın saklanma süresi 28 güne çıkarılıyor.

1920 yılında üzerinde sitrat şişesi içeren musluklu şırınga ile vericiden hastaya kan nakli sağlayan transfüzyon aygıtı geliştiriliyor.

İşte tamda bu doğrultuda Türkiye kan transfüzyonu ve kan bankaılığı ile ilgili gelişmeler başlıyor.

  • 1938 yılında Cerrahpaşa hastanesinde transfüzyon yapılması,
  • 1940 ve 1945 yıllarında bazı hastanelerde kan bankasınının kurulması,
  • Kızılay’ın teşkilatlanması,
  • 1981 yılında plastik torbalara geçilmesi ( Ekrem Bora ameliyata yetişemediğini öğrendiğinde cam şişe yere düşüyor, eminim geçmişte bunlar yaşanmıştır),
  • Serolojik testlerin yapılmaya başlanması,
  • 2008 yılında Sağlık Bakanlığı ve Kızılay ortak bir protokol imzalayarak hasta yakınlarını kan aramaktan, para ile kan satılması gibi durumlardan  kurtarmayı hedefleyerek bir protokol imzaliyor.

Kızılayın 2007 yılındaki başarısını unutmamakta lazım tabiki. Türk Kızılayı Orta Anadolu Bölgesel Kan Merkezi, yürüttüğü uluslararası akreditasyon standartlarından dolayı Joint Commission Accreditation tarafından dünyada akredite edilen ilk kan merkezi olmuştur.

Ülkemizde kan bankacılığı konusundan diğer ülkelere göre çok ilerde olduğumuz bir gerçek.  Bu konuda Türkiye Kan Merkezleri ve Transfüzyon Derneğininde yaklaşık 20 yıldır çok büyük çalışmaları ve çabası var. Fakat klinik anlamda yani kanın hastaya uygulanmasında eksiklikler olduğu yapılan araştırmadalarda ortaya konulmuş. O yüzden biz hemşireler olarak elimizi taşın altına koyma vakti geldi de geçiyor. Transfüzyon konusunda eğitimler alarak doğru uygulamaları yapmalı ve bu konuda uzmanlaşmalıyız.

Dünyada kesin olan tek şey geçmiştir. Fakat üzerinde çalışmak zorunda olduğu her şey gelecektir.

Auguste Comte

Geleceğe yön vermek isteyen tüm hemşirelere..

*** Hemşirelik mesleğinin gelişmesi için 5 dakikanızı ayırabilir misiniz?

Bir buçuk yıl önce kurmuş olduğumuz hemşirelik blogu (Dijital Hemşire) şuan itibari ile tez konusu oluyor.

Sizden 5 dakika içinde bir anket doldurmanızı rica ediceğim.

Bkz. https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSevBv2Z4ioCMNBhBNjgNHnC2zCZqRcpYeQwYMkBGtOpjf6Y5w/viewform

Yazar Hakkında

Nurten Sütçü

Koç Üniversitesi Hastanesi Hemovijilans Hemşiresi

Yazı ile ilgili düşünceni belirt