Hemşirelerin artık hayat boyu öğrenen bireyler olmaları bir lüks değil, mecburiyettir. Bu hayat boyu öğrenen olmak kanımca ailede kazanılan bir yapı fakat eğitim ile de geliştirebilir. Hemşirelerin büyük bir bölümünün hayat boyu öğrenen olmadığı görüyorum. Bu özelliklerinin olmamalarından dolayı büyük bir hemşirelik topluluğunun hayatlarında sorunlar yaşadıklarına şahit oluyorum.
Bu yazımda ‘Hemşireler nasıl bir hayat boyu öğrenen olur?’ sorusunun cevabını veriyorum. Bu konuda tez yazdım. YÖK TEZ’den açık erişimlidir. Okuyabilirsiniz. Ayrıca doktorada tez konum da bu alanla ilgili olduğu için bu maddeleri içtenlikle yazdığımı belirtmek isterim.
Maddeler çok basit gelebilir, fakat yapmak zordur.
Benden demesi..
1. Öğreneceğiniz konuyu veya alanı anlamlı dilimlere ayırın, dilimler üzerinden ilerleyerek öğrenin
Öğrenme kesmesi adlı bir kavram vardır. Bu kavram büyük konuları küçük parçalara ayırarak öğrenmenin yararlı olduğunu söyler. Yani öğrenmeniz gereken bir konu veya alan olsun diyelim. Bu genel çerçevede iç hastalıkları hemşireliği olsun. Bunun bir çok alt dilimleri vardır. Bunlarda birisi kardiyoloji hemşireliğidir. Sonra bunu da dilimlemek gerekir. Çünkü kardiyoloji hemşireliği ise çok geniş literatüre sahiptir. Burada ise sadece kalp yetmezliği konusunu ele almanız gerekir. Bu konuyu bile kendi içinde kalp yetmezliği tiplerine göre ayırabilirsiniz. Burada sindirebileceğinizi düşündüğünüz yere kadar gidebilirsiniz.
Bunu karmaşık ve anlaşılması zor konularda yapabilirsiniz.
Kendi hayatımdan bir örnek vermek istiyorum.
Ben şimdi Tıp Eğitimi alanında doktora yeterlilik sınavına hazırlanıyorum. 11 Aralık’ta sınavım var. Bilinçli ve istikrarlı çalışmam gerekli. İlk yaptığım şey, tüm dönemlerin konularının yani hizmet ettiği Tıp Eğitimi çerçevesinin içindekiler bölümünü oluşturdum. Bu bile yaklaşık 4-5 sayfa sürdü. Şimdi ise sırayla başlık başlık çalışıyorum. Bu şekilde kendimi organize ederek, akış içinde tutuyorum. Bu kendimi bir bütün içerisinde nerede olduğumu görmemi sağladığı gibi, yılıp yarıda bırakmamı da engelliyor.
2. İlgili içeriği her yönüyle araştırın
Bir konu üzerinde çalışırken öncelikle o konu ile ilgili temel kaynaklara ulaşmaya çalışırım. Sırf o konudan oluşan bir klasörüm oluşur. Temel bilgileri aldıktan sonra öğrenme deneyimlerini geliştirmek ve daha iyi bir bakış açısı sağlamak için podcast’leri, sesli kitapları ve çalışma alanlarıyla ilgili e-kitaplara ulaşmaya çalışırım. Bunu yapmak o alanda bütünü görmemi sağlamakla beraber temel bilgilerin daha iyi pekişmesine neden olmaktadır.
Bu maddiyi önemsiyorum. Çünkü diğer insanlarla konuşurken, o konuya farklı yaklaşımlar getirecek düşüncelerim genellikle buradaki araştırmalarım sonucu oluşmuş oluyor.
3. O konu ile ilgilenen insanlarla tartışın
Benim en fazla yaptığım maddelerden biri.
Kendinize ilgilendiğiniz ve öğrenmek istediğiniz konu ile ilgili en az bir araştırma arkadaşı bulun. Bu arkadaşlara tartışma forumlarından ve sosyal ağlardan bulabilirsiniz.
Hemşirelik bölümlerinde düşünce kulüpleri kurun. Bu formal bir yapı halinde olmak zorunda değil. 3-5 hemşire ayda bir kere bir araya gelip belirlediğiniz konularda tartışma ortamı yaratabilirsiniz.
Araştırma arkadaşlarınızla ne öğrendiğinizi tartışırken, öğrendiğiniz kavramları sağlamlaştırmanın ve konular hakkında farklı bakış açıları kazanmanın harika bir yolu olduğunu göreceksiniz.
4. Basitleştirin ve öğretin
Eski deyiş der ki; “Öğretmek iki kere öğrenmektir.”
İlgilendiğiniz ve öğrenmeye çalıştığınız tüm konuları basitleştirin. Basitleştirdiğiniz konuyu başkalarına anlatmanın ve öğretmenin (hatta bunu yapıyor gibi yapmanın) daha iyi bir şekilde sizi geliştirdiğini göreceksiniz. Benim en fazla yaptığım şey budur. Öğrenci veya çalışan bir hemşire görürsem affetmem. 🙂 İhtiyacı olan bir konuyu konuşmasından analiz edip, hemen ona uygun bir kurguda ayak üzeride olsa bir şeyler anlatırım. Bunu yaparken de kendime içten içe refleksiyon yaparım.
5. İstikrar ve tekrarlama
Hemşirelik öğrencilerinde ve hemşire olarak çalışanlarda bir konu üzerinde uzun süre çalışamadığını ve hatta çoğu zaman ise belirli programlara uyamadıklarını gözlemliyorum.
Burada bir anahtar nokta vereyim..
İstikrar anahtardır. Çoğu kapıyı açar.
Öğrenme programlarınıza düzenli olarak devam etmek öğrenmenizi tutarlı ve daha etkili hale getirir.
Bunu yapamadığınızda ise konudan koparsınız. Soğursunuz. Konuya yeniden ısınmak için daha fazla enerji harcayacağınızı bileceğiniz için başlamamak ve konuyu rafa kaldırmanız muhtemeldir.
6. Doğru zamanı bulun
Bazı insanlar sabahları daha iyi çalışır. Bazıları ise günün en geç saatlerinde en iyi çalışmalarını yapacaklardır.
Demek istediğim: her birimiz farklı bir saatte çalışıyoruz, bu yüzden çalışmamız için günün doğru zamanını bulmak önemlidir. Size uygun olan zamanı bulmak için farklı zamanlarda öğrenme denemeleri yapabilirsiniz.
Bu konuda ben günün her saati çalışırım. Fakat gece 23:00’den sabah 05:00’e kadar zaman diliminde çok daha iyi çalıştığımı görüyorum. Arada balkona çıkıp çıkıp oturuyorum. Bunun benim herkesin uyuduğu bir zaman diliminde farklı hisler hissetmemden kaynaklandığını düşünmekteyim. Buradaki en büyük sorun ise sabah işe gitme durumum. Hiç uyumadan işe gittiğim çok oluyor. Sabah adamı değilim ya da şimdilik hayat tarzım ona uygun değil. 🙂
7. Yardım isteyin
Kendinizi çalıştığınız konuda sıkışmış hissederseniz veya çalışırken çalışmanın bir şey anlam ifade etmediğini düşünüyorsanız o alanda size yardım edebilecek kişilerden yardım isteyebilirsiniz.
Yardım istemek kötü bir durumda olduğunuzu düşündürmesin. Ben hiç öyle düşünmedim. Düşünmeyeceğim..
Konuyla ilgili bilgili bir meslek sahibi bularak veya dijital ortamda yardım ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.
Bazı şeyleri başkalarıyla konuşmak, kavraması zor olabilecek kavramları netleştirmek için harika bir yoldur.
8. Gerçek dünya uygulayın
İster yürüttüğünüz bir proje, ister örnek olay incelemesi, ister iş yerinde öğrendiğiniz şeyleri uygulama konusunda olsun, öğrendiklerinizi gerçek dünya senaryolarına uygulayarak öğrenmenizi pekiştirmeniz gerekir. Öğrendiklerinizi uygulamaya koymak, sadece teori bilmenin ve ezberlemenin yerine gerçekten öğrendiğinizden emin olmanın kanıtlanmış bir yoludur.
9. Hatalardan uzak durmayın
Birçoğumuz, hata yapma korkusuyla ilgili yeni şeyler denemekten tereddüt ederiz.
Hatalar öğrenme sürecinin doğal bir parçasıdır.
Örneğin, temel hemşirelik derslerinde maket üzerinde enjeksiyon yaparken hata yapmanıza fırsat veririz. Bunun nedeni ise hataların iyi bir öğretmen olmasıdır. Burada hatadan ders çıkarma becerisi çok önemlidir. Bunu yaparken çoğu zaman refleksiyon tekniğini kendize uygulamanız gerekir. Bu bir beceridir. Öğrenebilir..
10. Not alın
Bu çok basit, klasik ve çok gerçekçi bir öneridir.
Not almak ve gözden geçirmek, gözden kaçırılmaması gereken öğrenmenin iki temel bileşenidir.
Önemli kavramları sizin için anlamlı olacak şekilde not alın.
Bazı insanlar renkli kalemler ile not alırken, bazıları ise maddeleme ve imli listeleri tercih etmektedirler. Görsel öğrenmeyi sevenler ise öğrenmelerini sağlamak için haritalar ve grafikler çizerek kalıcı öğrenme sağlarlar.
Ben bu konuda çok iyi olduğumu düşünüyorum. Çok fazla not defterim bulunmakta ve her zaman yanımda taşımaktayım.
Her hemşirenin hayat boyu öğrenen biri olmak için bu maddelerin bir çoğunu hayatında uyguluyor olması gerekmektedir. Bunu yap(a)mayan hemşirelerin gelecekte yerinin olmayacağı kanısındayım. Şuan bunu görmeye başladık.
Yazım umarım faydalı olmuştur.
Sizde öğrenme deneyimlerinizi bizimle yorumlardan paylaşarak katkı sağlayabilirsiniz.