20 Kasım 1989 tarihli Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda Türkiye‘nin de taraf olarak onayladığı “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 1. maddesi 18 yaşından küçük herkesi “çocuk” olarak tanımlamaktadır.
Çocukluk dönemi içinde yer alan ergenlik, 11–18 yaşları arasındaki dönemi kapsamaktadır. Ergenlik dönemi, gelişim dönemleri ile ilgilenen kuramcıların hemen hemen tamamı tarafından karmaşanın, fırtınanın, stresin hâkim olduğu bir dönem olarak görülmüştür.
Bu dönemde (adölesan) çocuk, tıpkı yaşamın başlangıcındaki bebekler gibi özgüven edinme sürecindedir, sağlıklı destek ihtiyacı içindedir ve kırılgandır. Eğer bu süreçte özgüveni kırılırsa bu yaranın izini tüm yaşamı boyunca taşır. Dolayısıyla çocukluğun ergenlik dönemi bireyin zayıf ve savunmasız olduğu tehlikeli bir dönemdir. Nitekim bu dönemi, örneğin, Sulivan “Ergenlik cehennemdir” diye nitelemiştir.
**
İki yıldız arası olan bölüm kişisel katkılarımdır..
Öncelikle Dijital Hemşire Instagram (bizi takip edin) sayfasında sorduğum dört soru ile başlayalım.
Soru 1. Sizce Sağlık Meslek Liselerinin Devam Ettirilmesinin Nedenleri Nelerdir?
Aşağıda yer alan ifadeler Dijital Hemşire Instagram hesabında yukarıda sorduğumuz soruya verilen cevapları içermektedir.
- Oy kaygısı
- Ucuz iş gücü
- Kalabalık bir mesleki topluluğun kendi içerisinde ikilikler çıkarmak ve birlik olmalarını engellemek
- Çok olan bir şeyin değeri az olur. Ne kadar çok hemşire o kadar az maaş.
- Oy için
- Lisans hemşireye göre daha az maliyetli, gerek sigorta pirimi gerek maaşı..
- Sağlık sektöründe iş gücünü daha ucuza mal etmek
- Ucuz işçilik
- Özel sağlık meslek liselerinin olması yani kısaca para
- Para, para, para…
- Rant
- Belli bir kesime yaranmak
- Tamamen kapitalist bir düzen yaratıp ihtiyaçtan fazla hemşire çıkarmak ve kafasına göre almak
- Başlarına bela ettiler, şimdi de kurtulamıyorlar. O yüzden devam ediyor.
- Özel sektöre ucuz iş gücü
- Tamamen gariban ailelerden oy toplama politikası. Genç yaşta aileye destek olma vaatleri..
- Siyasi tarafından verilen sözler, ucuz iş gücü
- Ucuz iş gücü politikası. Özeller için biçilmiş kaftan..
- Sağlıkta özelleştirme ile artacak ucuz iş gücünün sağlanması
- Ben de bilsem..
- Siyasi
- Özellikle anadoludaki kalabalık ailelerin çocuklarında çabuk para kazanabilme umudu
- Teknisyen olarak çalıştırılarak düşük ücretle çok iş yaptırmak
- Milletimin parasını, hali vakti yerinde olan gözü doymazlara yedirmek
- Sağlık meslek liselerinin kapatıldığı zaman öğretmenlerin durumu
- Ekonomi..
- İnsanların hala mezun olunca çocuğum atanacak kafasında olması
- Ucuz iş gücü politikası, özel sektör mantığı yani
- Ucu eleman sağlamak bir de böyle alıp böyle satma siyaseti
- Ucuz eleman sağlamak
- Gösterilebilecek tepkilerden ve mali olarak zarardan korkmak
- Devlete sesini çıkaramayan, doktora itaat eden hemşireler yetiştirilmek istenmesi
- Politik bir taktik bence, siyasetçilerin siyasi oyunlarına oyuncak ediliyorlar
Sağlık meslek liselerinin neden devam ettirildiğine dair nedenlerin ortak temasını anladınız sanırım. Yoruma gerek yok..
Soru 2: Sağlık Meslek Lisesinde Eğitim Almayı İsteyerek Mi Seçtiniz?
Bu sorumu ise yayınladıktan yedi saat içinde 252 katılımcı cevapladı..
Demek ki 13-14 yaşlarında sağlık meslek liselerine isteyerek gitmemişler..
Soru 3: Sağlık Meslek Liselerini Seçmenizde Etkili Olanları İşaretleyiniz.
Instagramda 4 şık sınırı vardı. Literatürde en fazla yer alan şıkları koydum. Tüm maddeleri toplam 306 katılımcı cevapladı. Bu yine ilk yedi saat içerinde oldu.
Aşağıda ise sonuçları görebilirsiniz.
A. Ailem – 90 katılımcı
B. Kolay iş bulunduğu algısı – 121 katılımcı
C. Çevrenin yönlendirmesi – 45 katılımcı
D. İyi maaş alındığı algısı – 50 katılımcı
Demek ki kişiler o yaşta kendileri karar vermiyor. Yönlendiriliyorlar..
Aileler ‘yönlendirmedik, kendi kararları’ bile deseler o yaştaki çocuklar bu durumun etkisinde yanlış kararlar verebiliyorlar.
Ülkemizde olduğu gibi ektiğimiz mutsuzluğun vebalini taşıyoruz.
Soru 4: Bugünkü Aklınız Olsa Sağlık Meslek Lisesine Gider Miydiniz?
Bu soruya ise 390 katılımcı cevap verdi.
Demek ki biz çocuklarımızı kendi tercihi olmayan, kendi bireysel ve toplumsal yönlendirmelerimiz ile kime, neye hizmet ettiği belirli olmayan eğitim kurumlarına gönderiyoruz. Bu süreçten sonra ise bu duruma maruz kalmış kişiler, geçtikleri bu yoldan bir daha geçmek istememektedirler. Artık yorum sırası sizde..
Bu şuan var olan hemşire yardımcılığı bölümü için de geçerlidir.
Taner O.
**
İleri Okuma: Lancet: Üniversite Mezunu Hemşireler Hayat Kurtarıyor
ÇOCUK/ ERGEN (11-18 YAŞ) DÖNEMLERİ:
Ergenin gelişiminde üç basamak vardır: Fiziksel, cinsel ve psikososyal gelişim. Bu gelişimler aynı anda başlamaz ve aynı süre devam etmez. Ergenin bu basamakları tamamlamadan ağır sorumluluklar yüklenmesi öz güven kaybına bu da yaşamda önemli hatalar yapma riskinin artmasına neden olur. Ergenin en büyük amacı bir an önce erişkin olmaktır. Bu nedenle kaldıramayacağı denli ağır sorumlulukların altına girebilir, başarısız olma durumunda da kişiliği ağır darbe alır.
Ergenin psikososyal gelişiminde de üç basamak vardır.
Erken Ergen (Adölesan) Dönem: 11-15 yaş arası dönemdir.
Bu dönem, fiziksel ve cinsel gelişimin hız kazandığı, psikososyal gelişimin devam ettiği dönemdir. Bu dönemde soyut kavramı henüz gelişmediğinden soyut kavramı somut olarak algıladıkları gibi, soyut kavramları tabulaştırma eğilimi içindedirler. Bu eğilim daha bu yaşlarda, en korkulan davranış biçimlerinden birisi olan, koşullar ne olursa olsun boyun eğme, ses çıkartmama ve otorite karşısında adeta tapınma davranışının gelişmesine ve yerleşmesine yol açar. Bu dönemde dikkat bedendeki değişikliklere odaklandığından ve fiziksel görünüm çok önemli olduğundan, ikili ilişkilerde bu durum aleyhlerine kullanılabilir. Sağlık Meslek liseleri hemşirelik bölümüne öğrenciler tam da bu kritik dönemde alınmaktadır.
Orta Ergen Dönem: 16-18 yaş arası dönemdir.
Kimlik edinme, kimliği geliştirme çabaları sürmektedir. Bu dönemde arkadaş ilişkileri öylesine güçlüdür ki, aile ilişkilerini gölgede bırakabilir, dahası aile ilişkileri çok zayıflar. Karşı cinse karşı artan ilgi onları hayaller alemine sürükleyebilir, hatalı ilişkilere itebilir. (Hastasına aşık olup kaçıp gidenler, hasta ve hastane çalışanları ile hatalı ilişkilere yatkınlık) Bu dönemde hatalı karar verme kolaylaşır. “Her şeye gücüm yeter” düşüncesi risk alma davranışları ile sonuçlanır.
Sağlık Meslek Liseleri Hemşirelik Bölümü öğrencilerinin pek çoğu 18 yaşını doldurmadığı için maaş bile almaya hak kazanmadan bu yaş döneminde mezun olmakta ve çalışmaya başlamaktadır.
Geç Ergen Dönem: 18 yaş üzeridir.
Bu dönemde psikososyal gelişim hemen hemen tamamlanmakta, kurallı yaşam öğrenilebilmekte, sorumluluk alınabilmekte, riskli davranışlar en aza indirilebilmektedir. Bu dönem ergenin lise mezunu olduğu zamana rastlamaktadır. Liseyi bitirinceye kadar bildirilen gelişim süreçlerinden geçen ergenlere ağır sorumluluklar verilmesi, onların hem hayatlarında hem de görevlerinde hata yapma olasılığını artıracaktır. Bu hatanın maliyeti hem ergen hem de toplum için çok ağır olabilir. Bu dönemde aldığı yaralar ergenin kişiliğinde iz bırakır ve bu yara üzerine sağlıklı bir yapı oturtulması zorlaşır.
Ergenlerin çarpıcı bazı özelliklerine aşağıda yer verilmiştir:
Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olan ergenlikte rol karmaşası yaşanır. Ergen bazen yıkıcı bir bağımsızlık davranışı gösterirken bazen bebeksi bir bağımlılık davranışı sergileyebilir. (Bireyle ilgili gizli tutulması gereken bilginin ifşası, verilmemesi gereken bir bilginin verilmesi, otorite kabul ettiği kişilerin yanlış davranışlarını görememe, karşı koyamama v.b.)
Ergen bu dönemde kendisini, ailesini ve içinde yaşadığı toplumu sorgulamaya başlar. Çevresindeki her şeyi eleştirir. Toplumun kurallarını, yasaları, ahlaki değerleri sorgularken yaşamında izleyeceği yol/ düşünce, inanç ve meslek seçimi konusunda zihinsel karışıklıklar içindedir.
Ergenlik dönemindeki çocuk hem psikolojik hem de fiziksel olarak kırılgandır. Bu döneminde kronik hastalıklara daha çabuk yakalanır, kazalar ve yaralanmalar bu dönemde daha fazla görülür. Üreme sağlığı bakımından ciddi sorunlar yaşama riski artar. Madde ve ilaç bağımlılıkları kolay gelişir, beslenme bozuklukları yaygın görülür. Ergen saldırgandır ve bu nedenle şiddet kullanmaya ve şiddete maruz kalmaya adaydır.
Bu özellikleri ile bir ergenin, yükü ağır bir meslek olan hemşirelik mesleği ile buluşturulması topluma ve ergene ağır bedeller ödettirecek çelişkiler, tehditler içermektedir.
Hemşirelik, “bireyin, ailenin ve toplumun sağlığını koruma ve geliştirmeye yardım eden ve hastalık halinde iyileştirme ve rehabilite etme sürecine katılan bir meslektir.”
(ICN: Uluslararası Hemşirelik Konseyi) Ekiple yürütülen bu süreçte hemşire bakım vereceği hasta, sağlam birey ya da toplumun özelliklerini kavramak, duruma özgü bakım planını yapabilmek için veri toplamak, topladığı verileri analiz ederek bakım ihtiyacını belirlemek, bakımını bir plan dâhilinde sunmak ve sonuçlarını izlemek, yaptığı her işi kanıta dayandırmak, araştırma yapmak, kendi hizmetini yönetmek ve geliştirmek, görev, sorumluluk ve yetki alanı içine giren işleri bilmek, aldığı sorunluluğun hesabını verebilir konumda olmak, meslek ahlakı ilkelerini sürekli gözden geçirmek ve geliştirmekle yükümlüdür. Bireyin, içinden geldiği toplumu tanımak, sosyal ve tıbbi sorunları ile bunlar arasında bağ kurabilmek, bireyin “özel bir ortam olan hastanede” kimliğini korumasına ve kendisini güvende hissetmesine destek olmak ve onu doğru yönlendirmek bakım sürecinin önemli bileşenlerindendir. Bu nedenle dünyanın gelişmiş tüm ülkelerinde hemşirelik eğitimi geç adölesan dönem olan 18 yaş üzerine temellendirildiği gibi, eğitimin süresi ve içeriği yukarıda bildirilen özelliklerin kazanılmasını sağlayacak bir niteliğe sahip kılınmıştır. Bu konuda içine girme çabası içinde olduğumuz AB ilgili direktifi ile ondan esinlenilerek hazırlanmış ve yayımlanmış olan 02/2/2008 tarihli YÖK Yönetmeliği en önemli kanıttır.
Gelişmiş ülkelerin bir diğer özelliği, onların da hemşire açığı olmasına rağmen açığın çalışana, hizmet alana ve sisteme zarar verme potansiyeli taşıyan önlemlerle giderilmesi yoluna gitmeyi tercih etmemeleridir.
Hemşire gibi bakmak, çalışmak, korumak, savunmak için çok ERGEN!
Bu metin, ağır ve tehlikeli iş ortamlarında, ağır çalışma koşullarında halen ve yıllar yılı çocukluğu, gençliği, emeği haksızca tüketilmiş ve tüketilmekte olan tüm sağlık meslek lisesi hemşirelik bölümü öğrencileri ile mezunu meslektaşlarımıza sevginin, saygının ve meslek ahlakının bir gereği olarak, bu koşullarda yetişmiş ve çalışmakta olan meslektaşlarımızın onay ve katkıları ile hazırlanmıştır. Onlara ve bu metni yürekten destekleyen, sahada birlikte yan yana çalıştığımız Türk Diş Hekimleri Birliği, Türk Eczacıları Birliği ve Türk Tabipleri Birliği’ne şükranlarımızı sunarız.
THD Genel Merkez
Aralık 2012