Pozitif doğum hikayesi ve travmatik bir doğum hikayesi oluşturmak biz sağlıkçıların ellerinde…
Bir doğum düşünün ki; kadın istediği pozisyonu kullanabiliyor, doğum kontrolünü eline alabilmiş, süreç hakkında bütün bilgileri edinmiş, kendisini bekleyen sürece ebesi, hemşiresi ve doktoru tarafından hazırlanmış ve doğum ekibinden aldığı eğitimle tam donanımlı bir anne haline gelmiş…
Korkuları tabi ki var. Fakat bu korkuları öğrendikleriyle ve aldığı destek ile en aza indirilmiş ve doğumdan ve hatta doğum dalgalarından dahi artık keyif almaya başlamış bir anne adayı…
Bir yanda güvendiği sağlık ekibi bir yandan yanında olmasını talep ettiği kişi (gebenin annesi, eşi, kardeşi veya bir arkadaşı) hepsi onun bu deneyiminde ona destek olmakta. Kimi zaman ağrıyan beline masajlar yapıyor kimi zaman onunla birlikte solunum egzersizleri yapıyor…
Gebemiz doğumunda istediği kıyafetini giyebiliyor. Sonuçta doğum yapıyor olması kendini güzel hissetmekten vazgeçmesi anlamına gelmiyor. Kendisine gevşeme egzersizleri gösteriliyor ve gösterilen egzersizlerden hangisi ona iyi geliyorsa onu seçip yapabiliyor. Ve sonuç tabi ki müthiş bir doğum deneyimi, mutlu bir anne mutlu bir bebek, kusursuz anne bebek bağlanması…
..
Bir yandan da belki de hayattaki en değerli anını hatırlamak dahi istemeyecek hatta doğumundan sonra bebeğini bile kucağına almak istemeyecek kadar travmatik doğum öyküsüne sahip kadınlarımız var…
Bu gebemiz hastaneye başvurduğunda sağlık ekiplerince süreç hakkında hiçbir bilgi alamamış, mahremiyetine ve inançlarına saygı gösterilmemiş ve hatta bu inançlar bazılarına göre; ‘Tıpta ayıp olmaz bayan!’ Şeklinde karşılık almış ve hiçe sayılmıştır. Bu kadının eşi annesi ya da yanında olmasını istediği kimse yanında değildir. Dışarıda onu bekleyenlerin aklı onda ve gebenin aklı onu dışarıda bekleyenlerdedir.
Aklında bi dolu soru bulunmaktadır. Fakat bu soruları rahatlıkla soramamaktadır. Bu sorular giderilmediğinden doğum korkusu oldukça artmıştır. Başına geleceklerden bir haber doğum sancılarıyla baş başa bir odada bırakılmış ve saatte bir kaç defa onu (yine bilgi vermeden) muayene etmeye gelip giden bir veya daha fazla sağlık personeli vardır. Doğum salonunda perdeler sonuna kadar açık ve bu salona giren ve çıkanların haddi hesabı yok. Kadın sürekli bağırıyor ağrıların 3 dakikada bir ve 30-60 saniye sürdüğü sıralarda bile bağırıyor çünkü kadın ne olacağını bilmiyor haliyle o kadar korkuyor ki ağrılarının hafiflediği dinlenmesi gereken süreçte bile sürekli bağırıyor. Bu kadına tepki ise ‘’bi sen mi doğuruyorsun? Ne biçim annesin sen?’’ şeklinde oluyor.
Bu iki doğum arasındaki farkın tek bir sebebi var oda biz sağlık personelleri…
Gelen gebemize ‘bayan’ yerine ‘hanım’ diye hitap ederek dahi onun kendisini değerli hissetmesine ve kendine güvenmesini sağlayabiliriz.
Ona uzatacağımız bir el bir güler yüz ve sonunda onun sevgi dolu bir bakışı ile bir teşekkürü günün bütün yorgunluğunu unutturur…
Herkesin pozitif doğum hikayeleri olması dileğiyle teşekkür ederim.
Muş ilinin Bulanık ilçesi gerek nüfusu gerekse eskişehir escort bayan ilçenin yüzölçümü bakımında Muş’un en büyük ilçesidir. İlçenin etrafı nehirlerle çevrilidir. Güneyinde Haçlı Gölü kuzeyinde Murat Nehri yer alan Bulanık ilçesinde toplam nüfus 83.000 kişi civarında olmaktadır. İlçenin nüfusunun etnik yapısını Kürtler ve Türkler oluşturmaktadır. Bulanık nehirler ve ırmaklar arasında kalan bir ova ilçesi olduğundan toprakları oldukça verimlidir. Bu yüzden birçok bitki, sebze ve meyve Bulanık ilçesinde yetiştirilmektedir. Özellikle Muş ovasında yetiştirilen Özgü Lale ve gelincikler bölgede yetiştirilen önemli bitkilerdendir. Bununla beraber bir mutfak için gerekli bursa escort bayan olan birçok sebze ve tahıl ürünleri Muş ovasının değerli ve kaliteli topraklarında yetiştirilir. İlçede eğitime verilen önem oldukça dikkat çekmektedir. Muş ilinin diğer ilçelerine göre okuma yazma oranının en fazla olduğu ilçesi Bulanık’tır. Bu durumu ilçede bulunan 4 lise, 20 ilk ve izmir escort bayan orta okul ve özel eğitim kurumlarının olmasıyla açıklayabiliriz. İlçede okumak yazmak kadar müzik ve sanat eğitimine de büyük önem verilmiş. TRT korosu her yıl düzenli olarak ilçeye gelmekte ve dinletiler yapmaktadır. Ayrıca ilçede çok sayıda Halk tiyatro etkinliği ve her yıl düzenli olarak Kültür Sanat Festivali düzenlenmektedir. İlçe ekonomisi büyük oranda ticarete dayanmaktadır. İlçede bulunan küçük fabrikalar ilçe halkına iş kapısı açmaktadır. Bu fabrikalar süt ve süt ürünleri, tekstil ve tarım ürünlerinin işlenmesi ve üretilmesi işlemi gerçekleştirilmektedir. İlçe halkı için önemli geçim kaynaklarından bir tanesi de arıcılıktır. İlçede birçok escort bayan akarsuyun ve nehrin bulunması sayesinde balıkçılıkta ilçe ekonomisi için önemli bir noktada yer almaktadır. Ulaşım olarak karayolu kullanılmakta olan Bulanık’ta kışın kar yağdığında yüksek kesimlerle ulaşım kızaklar sayesinde sağlanmaktadır. İlçenin yüksek bir kesimde olmasından ve ikliminin sert olmasından dolayı kışlar sert geçmektedir. Bu da kış turizmi sevenlerin, özellikle de kayak yapmak isteyen birçok turistin kış aylarında ilçeye gelmesini aydın escort bayan sağlamaktadır. Ayrıca her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen Kültür Sanat Festivali sayesinde ilçe nüfusu bu festival zamanında oldukça artmakta ve bu durumda ilçe ekonomisini olumlu etkilemektedir. Ordu’nun Akkuş ilçesi 632 kilometre kare bir alana sahiptir. İlçenin kuzeyinde Ünye, güneyinde Tokat yer almaktadır. Akkuş topraklarının tarihi oldukça eski zamanlara dayanır. Akkuş topraklarında Tibaren ve Khalip kavimleri, Pontus krallığı, Danişmentliler ve 15. yüzyılda Fatih Sultan Mehmed zamanında Osmanlı imparatorluğuna bağlanmış ve Türk topraklarına katılımı bu sayede olmuştur. 1954 yılına kadar Karakuş olan ilçenin adı Adnan Menderes tarafından masaj salonu Akkuş olarak değiştirilmiştir. Önceleri Samsun iline bağlı olan Akkuş ilçesi Ordu’nun il olmasıyla beraber 1921’de Ordu’ya bağlandı. İlçe 5 belde, 34 köy ve 6 mahalleden oluşmaktadır. 2015 yılı nüfus sayımlarına göre ilçe nüfusu 25.000 civarındadır. İlçe her ne kadar Ordu’ya bağlı olsa da ilçe içinde yaşanan kültür tamamen Tokat yöresi kültürüyle örtüşmektedir. Halk oyunları, mutfak seçimi, yemekleri, giyim kuşamı, Tokat kebabı ve mısır ekmeğiyle ilçede tam bir Tokat kültürü yaşanmaktadır.