Yazar: Ayşe Dikmen
Egzersizin faydalarını bilmeyen yoktur.
Sağlığın korunmasında, geliştirilmesinde ve birçok sistemik hastalıkların önlenmesinde etkili bir yöntemdir.
Hareketsiz yaşam ise kalp-damar, diyabet, hipertansiyon gibi hastalıkların görülme sıklığının artmasında önemli bir nedendir.
Son zamanlarda gebelikte yapılan fiziksel aktivite ve egzersize de ilgi artmaya başladı. Çünkü egzersizin, anne adaylarının bu süreci sağlıklı ve mutlu geçirmesinde küçümsenmeyecek bir rolü var. Gebelikte yapılan egzersiz; dolaşım-sindirim işlevlerini düzenler, annenin kilo kontrolünü sağlar, gebelik diyabetinin oluşma olasılığını ve yüksek kan basıncı riskini azaltır.
Gebelikte ortaya çıkan varisin önlenmesinde de etkisi vardır. Ayrıca doğum için gerekli kas aktivitesini destekler. Annenin psikolojik olarak kendini iyi hissetmesini sağlar. Özellikle gebelerin daha çok üçüncü trimestirde yaşadığı endişeleri, olumsuz duygu ve düşüncelerine karşın egzersiz annenin fiziksel ve psikolojik olarak güçlü olmasına yardımcı olur.
Doğum sonrası iyileşmeyi hızlandırır. Bazende anne adayları spor yapınca bebeğin kilo almayacağını düşünebilirler ama araştırmalara göre egzersizin bebeğin kilosuna olumsuz yönde bir etkisi gözlemlenmemiştir.
Düzenli ve düzensiz egzersiz yapanlara önerilen egersiz farklıdır. Riskli gebelik olasılığında ise egzersiz önerilmez. Ve egzersiz sırasında göğüs ağrısı, amniyon sıvısı gelmesi, uterin kontraksiyonları başlaması durumunda egzersiz durdurulmalı.
Egzersize hangi ayda başlanacağını ise doktora sormak gerekiyor. Özellikle kronik hastalığı olanlar bu konuda çok daha dikkatli olmalı. Bu dönemde yapılacak egzersizlere yürüyüş, yüzme, yoga ve pilatesi örnek verebiliriz.