Annenin karnını o minik ayaklarınla ne çok tekmeledin öyle; acelen mi vardı hayata minik, yoksa her dokunuşta annenin sıcaklığını, şefkatini mi hissediyordun.
Onun bedeninde bu serüvene başladığında ilkin yerini yadırgamış sonra aslında hep buraya ait olduğunu anlamıştın değil mi?
Annen karnını okşar, o güzelim sesiyle en sevdiğin ninnileri söylerdi sana. Sen ona doyamaz ama kıyamazdın da hemen hareket etmeyi bırakır uyuyormuş gibi yapardın.
Baban, kardeşlerin, büyük büyük teyzeler, yaşlı amcalar ilk seni sorarlardı annene, öyle severlerdi ki seni.
Zaman yaklaşıyordu gitgide. Az kaldı diyordu annen, heyecanlıydı; sen de o da…
Bir gece yarısı sabaha karşı yerinde duramadın yine, ayağa kaldırdın herkesi.
Canın annen sancılı, korkulu ve telaşlı…
Tuttunuz hastanenin yolunu. Derken anneni bir sedyeye aldılar. Sen son rotüşleri yaparken büyük bir özlemle ,derin derin nefes almaya başladı annen; bir iki… bir iki…bir iki… derken büyükçe bir kalabalık ve sen başaşağı. Doktor amcanın elinde makas annenle içeride ki bağını kesecek belli. Diyorsun ki içinden: Annemle artık hep el ele, diz dize günler bekler bizi…
Telaşlı bir ses yükseliyor annenden; Yavrummmm…
Bu ses kulaklarına kazınacak elbet…
Hemşire Hanım annene veriyor seni. Annem diyorsun hayalimden de güzelsin, kokun yaşamın ta kendisi, sesin tüm varoluşların en tatminkar hali… Öyle çok yüreğine sarıyorsun ki beni. Neden sonra soğuyorsun gitgide. Ne oluyor anne? Anlayamıyorum, sıcacık bakışların kayboluyor sonra. Etrafta bir telaş, hemşire hanım alıyor beni yanından sonra babam geliyor sımsıkı sarılıyor bana.
Kızım! diyor annemin ki kadar yüreğimi yakmasa da. Annem diyorsun o geride kaldı, yolu bulamaz şimdi, yanına gidelim elinden tutup getirelim. Biçare babam olmaz diyor, olmaz kızım. Annen diyor, annen…annen…diyor.
Anlıyorum şimdi, o eşsiz ninnilerle uyutamayacaksın beni bir daha, göğsüne sarıp besleyemeyeceksin beni…
Yavrummm deyişin kalacak kulaklarımda ve ömür beni kalbine sarışın hafızamın en can alıcı yerin de..
Kırkımada gelsem seni andığımda gözlerim dolacak ve altmışım da belki de son nefesimde gülen gözlerle veda edeceğim yaşama ölümün ardında sen olduğunu bildiğimden mesela.
Ve ben Hoşgelemedim senin olmadığın bu Dünyaya…
Tek bir isteğim var şimdi senden ey koca Dünya; Ne olur babamı benden hiç alma!